0 beğenilme 0 beğenilmeme
545

DEVLETLERARASI HUKUK

  

                        Devletlerarası hukuk dersini her hukuk fakültesi öğrencisi genel ve özel olarak kapsamlı bir şekilde ders olarak almıştır. Herkes gibi bende bu dersi ayrıntılı bir şekilde aldım. Genel geçerliliği olan tek bir kanunu olmadığı için zor bir derstir. Her hukuk alanıyla ilişkisi olan bir derstir. Bunun pratik olarak sebebinin Devletlerinde dünya düzeni içerisinde birer birey alarak yer alması olduğu kanaati aldığım dersler sonucunda hasıl oldu. Durum bu şekilde olunca nasıl ki bireylerin uymak zorunda olduğu birden fazla kanun varsa devletlerinde uymakla yükümlü olduğu gerek ahlaki, gerek yazılı birden çok kanunları vardır. Bunlar milletler arası antlaşmalardır.

  

                        Bu özetin özeti bilgiden sonra devletlerin tabi olduğu ceza kurallarının olup olmadığı sorusunu cevaplayalım. Hukukun esnek yapısı sebebiyle bu sorunun birden çok cevabı vardır. Aslında devletlerin uymak zorunda olduğu ve uymadığında cezalandırılacağı bir adalet divanı vardır. Ancak gerek bu divan gerekse Uluslar arası kuruluşlar güçlü devletlere karşı biraz çekingen davranırlar.

  

                        Hep beraber kötü bir senaryonun sergilendiği 18 yaşından büyüklerin dahi izlemesinde sakıncaların bulunduğu bir İSRAİL terör filmini izlemekteyiz. Otobüs duraklarında, kahvede, evde yani her yerde herkes(VİCDANI OLAN HERKES) bu vahşetin, çocuk, yaşlı hatta bebek demeden yapılan SOYKIRIMIN durmasını ya da durdurulmasını istiyor.

  

                        Nasıl olurda bu şekilde icra edilen bir İNSANLIK AYABINA dur diyen çıkmaz diye kendilerine soruyorlar ve ardından güçler dengesinden bahsediyor herkes. Yeterince güçlü olsaydık biz müdahale ederdik diyorlar. Böyle söylemelerinde ki sebep taşıdıkları mirasın bir ürünü çünkü bu millet zulme karşı durmayı tarih boyunca ilke edinmiş bir millet.

  

                        Günümüz şarlarında bu şekilde bir müdahaleyi yapabilecek konumda olmayabiliriz ama buradan ülkemizi yönetenlere bir fikir vermek istiyorum. İsrail eziyetine göz yummayalım. Bir referandum ile millet kararı ile İsrail devletini en azından kendi ülkemizden gönderelim. Elçiliklerini kapatalım ya da elçileri persona non gata ilan edelim. İsrail devlet kuruluşları ve kazandıklarını israile gönderen İsrail vatandaşlarının ülkemizde çalışmalarına izin vermeyelim.

  

 Bu kararı Türkiye Büyük Millet Meclisi de verebilir ancak halkın desteği ile bu karara ayrı bir güç katmış olunur. Yanlış anlaşılmasın ırkçılığa ırkçılıkla cevap vermek değil amacım. Devletimiz kimlerin paralarının israile gittiğinin farkındadır elbet ve bu miktar ister çok büyük olsun ister küçük olsun ama karınca misali safımız belli olsun ve bizlerde öldürülen, katledilen bebekler için bir şeyler yapmanın gururunu yaşayalım. Elimiz kolumuz bağlı oturmaktan, gözyaşı dökmekten ve çaresizlikten bıktık.

 

                        Bebek katilleri az ya da çok beslenmeleri önemli değil bizim ülkemizden beslenmesin. Bizim ülkemize giremesin. En azından ülkeye giriş çıkışlarına sınırlama getirilsin.

 

                        Bu istekler belki çok ama çaresizlikten benim elimden gelen bu. Herkes kendince bir şeyler yapsın ve bu zulme karşı sessiz kalmadığımızı tüm dünyaya gösterelim. Düzenlenen İsrail karşıtı eylemlere canı gönülden destek veriyorum.

 

İletişim ve yorumlarınız için :a_hukuk@hotmail.com

  

                                                                          Av. Adil Alper SÜREN

Tüm Hakları Saklıdır...

AB Hukuku ve Avrupa Birliği Hukuku kategorisinde sordu | 545

1 cevap

0 beğenilme 0 beğenilmeme
Bilgi amaçlı makaledir.
cevapladı
7,519 soru
5,153 cevap
735 yorum
1,716,766 üye